Yiyiniz iciniz ancak israf etmeyiniz (Araf 31)
lezzetler.com yemek tarifleri paylaşım sitesi

Yemek Tarifleri > Diğer Konular > Manisa Akhisar (1 adet - 5,565 defa bakıldı)

Manisa Akhisar


Fotoğraflı Yemek Tarifleri

Ana Sayfa
Video Yemek Tarifleri
Yemek Galerileri
Ana Yemek Tarifleri
Tatlı Tuzlu İkram Tarifleri
Yöresel Yemek Tarifleri
Geleneksel Yemek Tarifleri
Etnik Yemek Tarifleri
Dünya Mutfaklarından Yemek Tarifleri
Diyet Yemek Tarifleri
Markalardan Yemek Tarifleri
Bebek Yemek Tarifleri
Vejetaryen Yemek Tarifleri
Osmanlı Yemek Tarifleri
Kamp Yemek Tarifleri
Sebze Yemek Tarifleri
Meyve Tarifleri
Kırmızı Et Yemek Tarifleri
Av ve Kümes Etleri Tarifleri
Balık ve Deniz Ürünleri Yemek Tarifleri
Sakatat Yemek Tarifleri
Çerez Tarifleri
Tahıl Yemek Tarifleri
Diğer Malzemelerden Yemek Tarifleri
Pişirme Yöntemlerine Göre Yemek Tarifleri
Tatlarına Göre Yemek Tarifleri
Kolay Yemek Tarifleri
En Yeni Yemek Tarifleri
Malzemeye Göre Arama
Genel Konular
Besinlerin Değerleri
Şifalı Bitkiler
Aşçılığın Püf Noktaları
Sofra Düzeni ve Servis
Mutfak Takımları
Yemek Hakkında Sözler
Yemek Rüyaları
Yemek Fıkraları
Diğer Konular
Sağlık Konuları
Site Hakkında
Makaleler
Söyleşiler
Anketler
Mütevazı Lezzetler®

Üye Girişi
Üye Ol


Manisa Akhisar

çaylı
Şef Aşçıbaşı
Şef Aşçıbaşı

Kayıt: 04.05.2018
Mesajlar: 34
Şehir: Ankara
Kısa URL: https://ml.md/lc133862
Gönderme Tarihi: 05.May.2018
806 defa indirildi / yazdırıldı




THY Skylife

Ege’nin tam orta yerinde, Manisa’dayım. Antik Çağ’da Spil Dağı’nın eteklerinde tarım ve ticaretin kenti olarak kurulan ve Amazonlardan mitolojik devirlere kadar uzanan bir kültürün mirasçısı olan Magnesia, zaman içinde Ege’nin bütün inceliklerini bünyesinde toplayarak Manisa’ya dönüşürken Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman gibi padişahları yetiştirdi, zeytinini korudu, 41 çeşit baharatla mesir macununu icat etti.
Akhisar işte böyle bir şehrin ilçesi. Madden ve manen köklü. Büyük İskender’den Bergama Kralı Attalos’a, Julius Ceasar’dan Marcus Antonius’a, bilge Priamos’tan İmparator Konstantin’e kadar Küçük Asya’da iz bırakan bütün bildik isimleri ağırlamış; erken devirlerde Amazon komutan Thyateira'nın ismiyle anılmış, Hititler de dâhil olmak üzere Anadolu’nun kadim medeniyetlerinin göz bebeği olmuş.
Bugünün Akhisar’ı, Ege samimiyetini yaşatan insanlarıyla, yumuşak iklimi ve tarihî
çarşılarıyla, ahenkli lezzetler yakalamış geniş mutfağı ve 12 milyon zeytin ağacıyla misafirlerine mutlu anlar vadeden bir rota.
Zeytinyağıyla ve köftesiyle ünlü bu ilçenin nam salmış unsurlarından biri de faytonculuk. Adını Akdeniz mitolojisinde Güneş tanrısı Helios’un oğlu Phaeton’a borçlu olan faytonlar demir aksamından işlemesine dek tamamen el işçiliğiyle Akhisar’da yapılıp Türkiye’de ve dünyada birçok noktaya gönderiliyor.
Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı üretim şampiyonu Akhisar’ın hasat sezonuna denk gelen 25 Kasım Dünya Zeytin Günü gerçek bir bayram havasında kutlanıyor. Konserler, resim sergileri, konuklarla beraber zeytin toplama, zeytinyağı tadımı, en iyi zeytinyağının ödül töreni gibi etkinliklerle yaşanan bu büyük coşkuya misafirler de eşlik ediyor. Zeytin toplayan köylülerle tarlada çalışmak, bu bereketli topraklarda temiz havanın tadını çıkarmak, tarihî Kasap Hali'nde dolaşmak, Zeytin Müzesi'ni ziyaret ettikten sonra bir restorana oturup Akhisar mutfağının muazzam lezzetlerine yelken açmak harika bir deneyim.
Akhisar halkı uygarlıklardan aldığı birikimi Yörük-Türkmen geleneğiyle harmanlamış, tadı damaklarda kalan sanatkâr bir mutfağı Kurtuluş Savaşı sonrasında bölgeye yerleştirilen mübadillerle beraber oluşturmuş. Akhisar’da her mevsimin rengi gibi tadı da bambaşka... Adı ise herkesin aklına evvela köfteyi getirir. Tarihî çarşılardaki mütevazı köfte lokantalarından yayılan kokuya kapılmamak, içeri girip köftenin tadına bir kez baktıktan sonra da bu lezzeti unutmak imkânsızdır. Akhisar Köfte'nin en belirgin özelliğini bana bu işin ustası Fadıl Aydoğdu şu sözlerle anlatmıştı: “Köftemiz lezzetini etinden alır. Etimiz yağını, suyunu muhafaza eder. Baharat katılmadığından etin tadı olduğu gibi korunur.” Fırından yeni çıkmış incecik pidenin eşlik ettiği köftenin yanına en çok yakışan ise közde hafifçe pişirilmiş biber ve domatestir. Ünü bütün Türkiye’ye yayılan Köfteci Ramiz’in ilk dükkânı da ilçenin çarşısında, hâlâ aynı yerinde hizmet vermeye devam ediyor. Akhisar Köfte bittikten sonra, üstüne taptaze manda kaymağı eklenmiş tulumba tatlısı da söylenince küçük bir ziyafet tamamlanmış olur.
Çarşılarda kolayca bulunan lezzetlerden biri de Muhacir katmeri. Akhisarlılar bu katmeri incecik hamuru zarf şeklinde katlayıp zeytinyağında ağır ağır pişirerek yapıyorlar. Zeytinyağı üretimiyle ayrıca ünlü ilçenin katmeri de elbette başka oluyor.
Kırmızı etin başlı başına bir ekol olduğu; kokoreç, pideli paça gibi tatlarıyla et yemeklerinde bir hayli iddialı ilçede kuzunun kaburga kısmındaki etin bütün olarak doldurulmasıyla hazırlanan suranın bayramlarda ve özel günlerde apayrı bir yeri var. Etin tuzla ovulmasından pilavla doldurulmasına, ateşte uzun uzun pişirilmesine kadar her aşamasıyla oldukça meşakkatli bir yemek olan ve lezzeti zahmetinden taşan sura, benim gözümde geleneksel Akhisar yemeklerinin en başındadır.
Ben Akhisar'a birkaç kez geldim ve bu yemeklerin tadına her defasında baktım. XIX. yüzyılda yapılıp restorasyonla gençleşen Dombaycıoğlu Han’da mola verdim, bölgenin Antik Çağ kalıntılarını gördüm. Antik Thyateira Kenti ya da halk arasındaki ismiyle Tepe Mezarlığı Ören Yeri'ni ve yakınlardaki Arkeoloji Müzesi’ni gezdim. Civardaki kazılarda gün yüzüne çıkarılmış eserleri; sikkeleri, yerel dokumaları, kült heykelcikleri inceledim, bölgenin ticaretle olan binlerce yıllık ilişkisini hayal ettim.
Bu gelişimdeyse rotamı Zeytinliova’ya çevirdim. Burası Akhisar’ın biraz dışında kalan, adına yaraşır güzellikte bir yöre. Güneş burada zeytin ağaçlarından oluşan bir denize doğup, incecik yapraklara ve her bir taneye dalga dalga yayılıp, akşamüstü yine bu yeşil yaprakların ufkunda kayboluyor. Zeytin ağaçlarıyla donanmış geniş düzlüklerin ardından, eski evlerin arasında moloz taş gövdesiyle dikkat çeken Karaosmanoğlu Camii’ne uğruyorum. İlk yapımı XVI. yüzyıla uzanan ve değişik zamanlarda restore edilen caminin insanı kendine hayran bırakan bir mimari formu var. Kemerli bir geçitle iki sokağı birbirine bağlayan bu cami, medrese ve kütüphaneden oluşan bir külliyenin parçası. Zamanında çevredeki bütün âlimlerin içinde toplandığı Karaosmanoğlu Camii’nden sonra evvelinde kilise olan ilkokulla karşılaşıyorum. Zeytinliova’da bütün zamanlar ve bütün mekânlar iç içe.







Manisa Akhisar Tarifleri Diğer Konular



(1 adet Manisa Akhisar 5,565 defa bakıldı)


lezzetler.com
Site Hakkında
Kullanım Kuralları
Üyelik Kuralları
Gizlilik Bildirimi
Hediyeli Üyelik
Alan Adlarımız
Bölümler
Yemek Kitapları
Mütevazı Lezzetler® Yemek Kitabı
Mütevazı Lezzetler® İkramlar
Mütevazı Lezzetler® Kurabiyeler
Mütevazı Lezzetler® Çorbalar
Mütevazı Lezzetler® Pilavlar
Mütevazı Lezzetler® Videoları
Mütevazı Lezzetler® Fotoğrafları
Mütevazı Lezzetler®
Mütevazı Lezzetler® Sertifikaları
Mütevazı Lezzetler® Türkçe
Mütevazı Lezzetler® Azəricə
Mütevazi Lezzetler® English
Mütevazi Lezzetler® Español
Mütevazi Lezzetler® Deutsch
Mütevazi Lezzetler® Français
Mütevazi Lezzetler® Italiane
Скромные Вкусы® Русский
لذيذ المتواضع ®عربية
Video Sunucuları
video.lezzetler.com
video.ml.md
Youtube
Dailymotion
Facebook
İzlesene
Mynet
Sosyal Medya
lezzetler.com facebook uygulaması
lezzetler.com facebook sayfası
lezzetler.com twitter sayfası
Mütevazı Lezzetler® facebook sayfası
Mutevazı Lezzetler® twitter sayfası

izmir escort - alsancak escort