Adı: Karaciğer
Yaşı: iyi ve kötü alışkanlıklara göre değişir.
Görevi: Özgür hücresel cumhuriyetimizin başbakanı.
özellikleri: Bir kitaptan biraz daha büyükçe olup, hiçbir laboratuvarın, hiçbir bilgisayarın, hiçbir kimya fabrikasının (ne kadar büyük olursa olsun) yapamayacağı çok sayıda operasyonu sırayla gerçekleştirir.
Biyolojik eylemleri kalpten de önemli olan karaciğer, birkaç yüz kimyasal değişikliği birkaç saniye içinde hatasız gerçekleştirebilir. karaciğerin dokuz özelliği:
• Karaciğer her gün yarım ve bir litre arasında değişen miktarda safra adı verilen tadı acı bir sıvı salgılar. Bu sıvı yağların sindirimini sağlar. Bağırsakları dezenfekte ederek ishal ve kabızlığa karşı korur. Yorgun karaciğer yeterince safra salgılayamaz. Bu nedenle yağların sindirimi güçleşir.
• Karaciğer vücudumuza giren bütün maddeleri hücrelerimizi zedelemeden besleyebilmeleri için değiştirip, insana uygun hale getirir. Yorgun karaciğer bu görevi yerine getiremez ve zararlı maddelerin birikimine yol açar.
• Karaciğer sindirilen maddelerin tamamını alıp, sıkı bir denetimden geçirir. Fazla besinleri atar. Toksinleri bağırsaklara gönderir, bakterileri yok eder. Yorgun bir karaciğer ise vücudumuzu savunma işlevini gerektiği gibi gerçekleştiremez. Bazı hastalıklar ve zehirlenmeler böyle meydana gelir.
• Karaciğer hücresel veya kassal etkinliklerden dolayı oluşan zehirler gibi, dışardan alınan zehirleri de zararsız hale getirir: Alkol, ilaç, et şarküteri vs. Yorgun karaciğer bedenimizi zehirleyen maddeleri gerektiği gibi tasfiye edemez. Karaciğer hücrelerinden pek çoğu özellikle alkolle temas ettikleri zaman ölür. Bu ölüm olayları her gün binerse, karaciğer daralıp sertleşir. Sonu da sirozdur.
• Karaciğer, bir barajın akarsu sistemlerini kontrol etmesi gibi, kan dolaşımını denetler. Bir,sünger gibi davranarak, kalbi rahatsız edebilecek kan iltihaplarını önler. Yorgun karaciğer ise bu miktarda çok kanı emebilecek esneklikten yoksundur. Böylece bünye önemli bir düzenleme aygıtından yoksun kalır.
• Karaciğer kan hormonlarının dozunu ayarlar, yağ, karbonhidrat metabolizmasını düzenler, gerektiği zaman kullanılmak üzere vitamin ve şeker stoklar. Yorgun karaciğer vücudun vazgeçemeyeceği hormonları sağlayamadığı için yaşlanmamızı engelleyemez. Vazgeçemeyeceğimiz yağları ve karbonhidratları sindiremez.
• Karaciğer bünyemizin içinin ısısının aynı kalmasını sağlar. Yorgun karaciğer bu görevini de yapamayacağından sıcak ve soğuktan ciddi olarak çekeriz.
• Karaciğer, kan için vazgeçilmez olan bazı maddeler de üretir. Özellikle kanın pıhtılaşmasına, akarlılığına ve bünyeyi bazı enfeksiyonlara karşı koruyan maddeler (protrombin, fibrin, globulin gibi). Yorgun bir karaciğer insanı hemoraji (iç kanama) tehlikesiyle karşı karşıya bırakır. Kan koyulaşarak, kalp ve damarlar için tehlikeler yaratır. Hastalıklara bizi teslim eder.
• Kan dengesinden de karaciğer sorumludur. Alyu-varlardaki demir miktarını da o dengeler. Yorgun bir karaciğer ise dengesiz bir kan veya kansızlık yüzünden çeken hücrelerimizi ferahlatmak için gerekli müdahaleyi yapamaz.
Bu dokuz gerçekten sonra karaciğerin yorgunluğunun sebep olabileceği hastalıkları da sıralayalım:
Kötü bir sindirim, Kabız ve ishal olayları, Apandisit, Şeker hastalığı, Şişmanlık veya zayıflık, Kansızlık, Kolibasiloz, Bağırsak iltihapları, ekşimeleri, spazmları, Mineral eksiklikleri, işitme ve görme bozuklukları, Cilt hastalıkları ve aklaşma, Mafsal romatizması, Tansiyon yüksekliği, Sinüzit, nezle ve kronik bronşit, Astım, saman nezlesi ve diğer alerjik olaylar, Bacaklarda şişme ve kızarma, Salgıbezlerinde dengesizlik, Kas zafiyeti, Düztabanlık, Varis, hemoroid, Kısırlık ve cinsel iktidarsızlık, Selülit, Sorunlu âdet kanamaları, Verem, Kanser.
Şükür ki bu korkunç hastalıklardan önce karaciğerinizde işlerin yolunda gitmediğini, bu değerli organın yorgun düştüğünü bazı ön belirtilerle gösterir. Bunların başlıcaiarı da şunlardır:
Paslı bir dil ve nefes kokusu, mide bulantısı ve kalp ağrıları, midede şişkinlik ve gazlanma, başağrıları ve başta ağırlık, uykusuzluk, çok berrak veya aksine çok yüklü idrar, sarı bir ten ve yorgunluğu belli eden bakışlar, kırmızı bir burun ve yüzde lekeler.
Karaciğerin dostları bizim de dostlarımız... Düşmanlarına gelince...
Karaciğerinizin sağlığı için, tam bir "kimyasal ürün" olan toz ve kesme şeker, ondan hiç farksız olan rafine beyaz tuza, rafine yağlara, margarinlere ve hayvansal yağlara, konservelere, beyaz francala ekmeğine, beyaz undan yapılan hamur işleri ve pastalara, kırmızı etlere ve şarküteri ürünlerine, kimyasal besinlere, ilaçlara, alkollü içkilere ve sigaraya, sürmenaj ve hep oturarak çalışmaya HAYIR.
Buna karşılık bala, meyvelere (özellikle limon), şekerli kuru meyvelere, kaya tuzuna, kimyasal maddeler katılmamış ve bir kere ezilerek elde edilen zeytinyağına, ayçiçeği yağlarına, pişmiş veya çiğ sebzelere, havuca, pancara, lahanaya, enginara, kerevize, karahindibaya, pırasaya, sarmısağa, kara unla yapılmış hamur işlerine, kara ekmeğe, tahıl ürünlerine, yumurtaya, peynirlere, soyaya, kuru yemişlere, gerektiği gibi dinlenmeye ve fizik egzersizlerine, EVET.
|