|
|
Kahve Hakkında |
|
ay ışığı
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 16.06.2016
Mesajlar: 1752 Şehir: Samsun |
Kısa URL: https://ml.md/lc147196
Gönderme Tarihi: 06.Arl.2019
492 defa indirildi / yazdırıldı
|
THY Skylife
Kahve ağacının ilk bulunduğu yer Habeşistanın (Etiyopya) Kaffa yöresidir. Bu bölgede kahve kaynatıldıktan sonra suyu içilmek suretiyle tıbbi amaçlı kullanılıyor ve sihirli meyve olarak adlandırılıyordu. Kahve, hızla Arap Yarımadasına yayıldı ve 300 yıl boyunca Etiyopyadaki yöntemle içildi. Bugünkü anlamını ise XIV. yüzyılda kazanmaya başladı. Bu vakitten sonra ateşte kavrulan kahve çekirdekleri, ezildikten sonra kaynatılarak tüketildi.
Bir görüşe göre kahveyi ilk olarak bu şekilde işleyip içmeye başlayan kişi XIII. yüzyılda yaşamış olan Mağripli sufi Şeyh Şâzelîdir. Gece ibadetinde dinç ve uyanık kalabilmek için özellikle geceleri kahve içtiği belirtilmiştir. Bu biçimdeki kahve içimi 1470te Adende, 1510da Kahirede, 1511de Mekkede görüldü. Yavuz Sultan Selim döneminde Yemen Valisi Özdemir Paşa, Yemende içtiği ve çok sevdiği kahveyi İstanbula getirdi. Kâtip Çelebiye göre, kahve İstanbula ilk olarak 1543 civarında gelmiştir. Zamanla qahwah kelimesi Türkçede kahveye dönüşmüş, buradan da Avrupaya yayılmıştır. Osmanlıda Yemenden gelen kahve çok meşhurdu. Kahve kısa zamanda saray mutfağında yerini aldı ve büyük ilgi gördü. Saray görevleri arasına kahvecibaşı adında bir rütbe eklendi. İstanbulda ilk kahvehane 1554 yılında açıldı. Kahvehanelerde masalcılar eğlenceler sunuyor, Karagöz Hacivat gösterileri ve bilmece yarışmaları yapılıyordu. Ayrıca bu kahvehanelerde dedikodu yapılıyor ve padişahtan dilenciye herkes her konuda fikir yürütüyordu. Bu özelliklerinden dolayı bazı padişahlar kahvehaneleri uygunsuz bulmuştu. VI. Murad kahvehaneleri yasaklamakla kalmamış, yıktırmıştır da. Ancak sarayın tüm müdahaleleri etkisiz kalmış ve kahvehaneler çoğalmaya devam etmiş. XVI. yüzyılın sonlarına doğru kahve Avrupada hemen hemen hiç bilinmezken Anadolunun ücra köylerinde bile içiliyordu. İstanbula gelen Venedikli tacirler, çok sevdikleri bu içeceği şehirlerine taşıdı. Böylece Avrupalılar kahveyle 1615 yılında tanıştı. Kahve ikramında esas olan; içine şeker koymak değil, yanında bir tatlı sunmaktır. Türk lokumunun kahvenin yanında ikramı eski bir Türk geleneğidir. Osmanlı döneminde bazı kayıtlara göre saray ve konaklarda kahve öncesi gümüş takımlarda ayva reçeli gibi çeşitli reçeller de servis edilmiştir.
|
Kahve Hakkında |
|
genç fidan
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 25.03.2016
Mesajlar: 38 Şehir: Üsküp |
Kısa URL: https://ml.md/lc127918
Gönderme Tarihi: 31.Ağu.2017
1,010 defa indirildi / yazdırıldı
|
Mardin Müze Müdürlüğü
Kahve ağacının kökeni Etiyopyadır ama tarımının yapıldığı ilk ülke Yemendir. Kahve dünyada genellikle üç değişik yöntemle pişirilir.
Kaynatma: Yakındoğuda sultan kahvesi kaynatma yoluyla yapılır. Kahve taneleri ve kurutulmuş ya da hafifçe kavrulmuş kabukları ıslatılır. Bu karışım dakikalarca kaynatılır ve çözülmeyen ana maddeleri çıkarıldıktan sonra, şeker takviyesi ve içine atılan zencefil- tarçınla birlikte içilir.
Pişirme: Türkiyede Türk kahvesi pişirilerek içilir. Kahvenin çekirdeği kavrulur, daha sonra öğütülür ve cezvede kaynatılır. Türk kahvesi genellikle kakuleyle kokulandırılır.
Filtre: Kahvenin 1650-1670 arasında girdiği Avrupada bir kahve hazırlama türüdür. Kahve bir filtreye konur, daha sonra sıcak su eklenir. İtalyada filtre yöntemine basınç yöntemi eşlik eder.
|
Kahve Tanımı ve Özellikleri |
|
Cankat
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 04.04.2009
Mesajlar: 725 Şehir: İzmir |
Kısa URL: https://ml.md/lc99536
Gönderme Tarihi: 02.Tem.2014
3,023 defa indirildi / yazdırıldı
|
Milli Eğitim Bakanlığı
Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi
Ankara 2006
Bir efsaneye göre, o meşhur kahve çekirdeği, 3. Yüzyılın keşişlerinden olan ve Etiyopya'da yaşayan çoban Khaldi tarafından keşfedilmiştir. Khaldi, keçilerinin parlak, koyu yapraklı bir ağaçtaki kırmızı meyveleri yerken çılgınca dans ettiklerini görmüş ve kendisi de bunun üzerine o meyvelerden yemiştir. Enerji verici etkisini gözlemledikten sonra bu keşfini çevresindekilerle paylaşmış ve çok kısa sürede bu meyvenin ünü herkese yayılmıştır
Arap keşişleri, kahve meyvesini kavurmuş ve bir sıvı içinde kaynatarak içmeyi denemişlerdir. Kahve, kısa süre içinde dini seremonilerde içilen bir içecek haline gelmiş olup gece boyunca dua eden kişilerin uyanık kalabilmeleri için vazgeçilmez olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu döneminde geleneksel bir içecek olan kahve beraberinde kahvehane kültürünü de oluşturmuştur.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde Viyana kuşatması sonrası çuvallar halinde kahve Avrupalıların eline geçmiş ve 1773 yılında Kita kongresinde İngiltere'nin çaya yüksek vergi uygulamasını protesto etmek amacı ile Amerika Birleşik Devletlerinde ulusal içecek olarak ilan edilmesi ile kültür olarak algılanma süreci başlamıştır.
Kahve adının nereden geldiği konusunda kesin bir bilgi yoktur. Bir grup, Arapça kahva (gahwah) sözcüğünden ileri geldiğini diğer bir grup ise, kahvenin anayurdunun Etiyopyadaki Kaffa ili olduğu ve adının da oradan geldiğini öne sürmektedir. Gahwah sözcüğünün anlamı kuvvet, kudret, enerjidir.
Dozunda içildiği takdirde sağlığı tehdit edecek zararlı yanı yoktur. Bir fincan kahvedeki 50 mg. kafein hemen vücuttan atılır.
Teskin edici ve dinlendirici özelliği vardır. Kan dolaşımını sağlar. Baş ağrılarını geçirir. Sindirime yardımcı olur.
Ancak, fazla içildiği takdirde zihin açıcı, uyarıcı, enerji verici özelliği ön plâna çıkarak uykusuzluk, sinir bozukluğu ve çarpıntı yapar.
Vatanı Afrika olan; fakat Asya ve Amerikanın tropik bölgelerinde yetiştirilen, 20 kadar çeşidi olan bir ağaçtır. En çok bilinenleri, Coffea Arabica ve Coffea Canephora (Robusta) dır.
Yaprakları sivri uçlu, kenarları dalgalıdır. Meyvesinin içinde iki tane ince iki çekirdek bulunur. Her çekirdeğin içinde; aynı şekilde bir tohum, tohumlarında ise kafein alkaloitleri vardır.
|
KAHVE |
|
nabzet
Aşçıbaşı
Kayıt: 09.06.2008
Mesajlar: 27 Şehir: Diyarbakır |
Kısa URL: https://ml.md/lc24485
Gönderme Tarihi: 09.Haz.2008
2,293 defa indirildi / yazdırıldı
|
Kahve, özellikle ülkemizde günün hemen her saatinde içilen ve çok sevilen bir keyif vericidir. Dünyadaki kullanımı ise bizdekinden biraz farklıdır. Özellikle Avrüpalı'lar, kahveyi sabahları ve akşam yemeklerinden sonra alırlar.
"Kırk yıl hatırı" olduğunu ve "Yemen'den geldiği"ni atasözlerimizle türkülerimize nakşettiğimiz kahvenin, Araplar'ın dinsel törenlerinde ortaya çıktığı bilinir.
Keyif verici özelliğinden sözettiğimiz kahvenin içindeki en önemli madde "kafein"dir. Kahvede ayrıca sebze kökenli bazı uyarıcılar da bulunur.
Eskiden, mangal ateşinde pişirilen kahve, zamanımızda havagazı ve bütangazı ocaklarında tat buluyor.
Kahve nasıl yapılır?
Yeşilken toplanan ve fırınlanan kahve çekirdeklerinin sertliğini bu ilk uygulamanın dozajı belirler. Çekirdek ne kadar fazla kavrulursa, içindeki yağ yüzeyine geleceğinden parlaklığı artar: Bunun yanısıra sertleşir.
Ancak, bütün bunların pratik olmadığı bir gerçek. Bugün hemen hiç kimse kahveyi yeşil çekirdekler halinde alıp kavurduktan sonra içmiyor; kurukahvecilerden hazır paketler halinde alıp, bir an önce fokurdatmayı tercih ediyor.
Kahve çeşitleri:
Sayılamayacak kadar çok kahve çeşidi vardır. Bunun dışında kahve yerine kullanılan "nestcafe" ve "expressocafe" gibi sevilen pratik kullanımları da mevcuttur.
Santos kahvesi: Kahve denilince ilk akla gelen ülke olan Brezilya'nın bir numarasıdır. Bunun da en iyisi Bourbon Santos diye anılanıdır.
Kolombiya kahvesi: Sert ve acımtrak bir tada sahip bir kahve çeşididir.
Costa-Rica kahvesi: Avrupa'da çok tanınan bir kahve türü olup, fındık tadı ihtiva eder ve daha fazla sabahlan tercih edilir.
Jamaica kahvesi: Blue Mountain markası dışındaki Jamaica kahveleri acıdır. Blue Mountain ise, yumuşak, tatlı hoş bir kokulu bir özelliğe sahiptir.
Mocha: Etiyopya ile Arabistan'da üretilen ve meyve tadı olan bir kahvedir. Kişiyi sonradan etkileyen son derece keskin bir içime sahiptir.
Mysore kahvesi: Hindistan'dan dünyaya yayılmıştır. Akşam yemeği sonrasında tercih edilir. Yumuşak ve hoş bir tadı vardır.
Afrika kahvesi: Çok kuvvetli bir kahvedir. Uyarıcı etkisi yüzünden özel tiryakilik yapar.
Continental kahve: Çok yüksek derecede kavrulduğu için acı bir tadı vardır.
Viyana kahvesi: Ağır ve tatlı bir kahve olup, incir çekirdeği ve hindibağ ile karıştırılmıştır.
Kenya kahvesi: En pahalı olanlardan biridir. Gerçek kahve tadı ve kokusuna sahiptir.
Tanzanya kahvesi: Kilimanjaro dağlarında yetişir. Son derece zengin bir yapısı ve tadı olan bu kahveyi uzmanlar "Dünyanın en iyisi" olarak takdim ederler.
Fransız kahvesi: Yüksek oranda hindibağ ihtiva eden ve dünyaca tanınan bu kahvenin acı bir tadı vardır.
Nestcafe: Kahve çekirdeklerinin suyunu alarak elde edilen bir türdür. Ancak bu sırada gerçek kahve özelliğinin kaybolduğunu da belirtmemiz gerekir. İçine hindibağı katıldığında, nestkafenin fiyatı biraz daha düşer. Suyu alınarak dondurulup kurutulan çeşidine göre, toz tipinde olanı daha pahalıdır. Nestcafe, normal kahveye oranla çok daha çabuk ve kolay hazırlandığı için bütün dünyada sevilir ve aranır olmuştur.
Kafeinsiz kahve: Nestcafe'nin kafeininin alındığı tür olup, tad olarak ona çok benzer.
Kahve esansı: Şurup şeklinde olup, az miktarda kahve, karamel ve hindibağdan elde edilir. Günümüzde sadece kek ve pasta yapımında kullanılır.
Buzlu kahve: Özellikle Avrupa'da çok sevilen ve tercih edilen bir kahve çeşitidir. Büyük bir kabın içine bolca buz koyup, üzerine kahveyi dökerek 20 dakika kadar bekleterek elde edilir, tadını şeker ya da balla sağlayabilirsiniz. Vanilyan dondurma ve tarçın ilavesiyle servise hazırlayın.
|
Kahve Hakkında |
|
sergüzeşt
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 04.12.2007
Mesajlar: 39 Şehir: Ankara |
Kısa URL: https://ml.md/lc19754
Gönderme Tarihi: 04.Arl.2007
2,395 defa indirildi / yazdırıldı
|
Kökboyasıgiller (Rubiaceae) familyasının Coffea cinsinde yer alan bir ağaç ve bu ağacın meyve çekirdeklerinin kavrulup öğütülmesi ile elde edilen tozun su, süt ile karıştırılması ile yapılan bir içecektir.
Kahve çekirdeği beyaz renktedir ve yasemin gibi kokar. Kahve meyvesi büyüklüğü, şekli ve renginin benzerliğinden dolayı "kahve kirazı" olarak da adlandırılır.
Tropik Ekvator kuşağı doğal yurdudur. Ilık ve nemli iklimde , 15-25 derece C ideal yetişme ısısı en fazla 2000 metre yükseklikte yetişir. Dünyada yıllık 6 milyon ton üretilir.
Pek çok türü olmasına rağmen en çok ARABICA ve ROBUSTA türleri yetiştirilir.
|
|
Kahve Hakkında Tarifleri Diğer Konular
|
|