|
|
Tuz Hakkında |
|
gül
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 08.08.2007
Mesajlar: 10638 Şehir: izmit |
Kısa URL: https://ml.md/lc176108
Gönderme Tarihi: 23.Oca.2024
177 defa indirildi / yazdırıldı
|
Tuz yaklaşık 5000 yıl önce Çin'de keşfedilmiştir. Çinliler M.Ö. 6000 yılında Shanxi eyaletinde Yucncheng gölünden tuz elde edildiğine ve bu gölün kontrolü için savaşlar yapıldığına inanır (belki de daha önceleri keşfedilmiştir).
Eskiçağ'da tuz, stratejik bir malzeme olmamıştır çünkü her halkın kendi özel tuz kaynakları varmış. Tuzlu zeminde yetişen tuz bitkileri de tuz kaynağı olarak kullanılmış: Tuz pelini, Tuzlu yıldız çiçeği, Çilek yoncası, Tuzlu sarmaşık, Tuzlu pullu farekulağı.
Et ve balığın tuzlanmasında kullanılırmış. Göçebe düzenden yerleşik düzene geçmede tuzun da katkısı olmuştur, gıdaların tuz ile korunabilmesi insanları sürekli av peşinde koşmaktan kurtarmıştır. Kuzey Amerika'da avcı kabileler ne tuz üretiyorlar ne de tuz ticareti yapıyorlardı. Tarım toplumları ise hem tuz üretiyorlar hem de tuz ticareti yapıyorlardı. Kent nüfusu artınca tüketim maddelerine talep arttı. Tuz ticareti başladı. Tuzlu suyu kaynatıp tuz elde etmek için ormanlar kesildi. Tuz ilk uluslararası ticaret maddesi olmuştur. Tüketimin artması ile birlikte vergi gelmiş. Çinliler, Romalılar, Franklar Germenler ve Venedikliler savaş parası olarak tuz vergisi koymuştur. Halk belli bir miktar tuz almak zorundaymış. Aldığı tuzu yemeklerde kullanabilirmiş. Et tuzlamasına fazla tuz harcayan kişi büyük cezalar alıyormuş. Normandia'da ortalama bir aile, aylık harcamasının yüzde 7.5'unu tuza yapıyormuş.
Venedikliler mal yüklü yolladıkları gemilerin dönüş yolunda tuz almasını desteklemişler, subvanse etmişler ve tuz fiyatını kontrol edebilmişler. Uzun gemi yolculuklarında tuz önemli ikmal maddelerinden birisi, gemiler tuz satılan limanlara uğrarmış. Afrika'ya kervanlarla tuz gönderilip, karşılığında altın, mücevher, elmas alınırmış. Tuz istisnasız her sofraya giriyor. Dolayısıyla yediden yetmişe herkesin temasta olduğu bu besin öğesini incelemek oldukça önemli. Ayrıca artık marketlerde o kadar fazla tuz çeşidi görüyorum ki, en sağlıklı tuz tercihini bu seçenekler arasından yapmak birçok kişi için oldukça zor.
|
Tuz |
|
Saadet
Türkçe Admin
Kayıt: 12.07.2005
Mesajlar: 9327 Şehir: Ankara |
Kısa URL: https://ml.md/lc98051
Gönderme Tarihi: 07.May.2014
1,466 defa indirildi / yazdırıldı
|
Çeşni ve saklama malzemesi olarak kullanılan, acı bir tada sahip, kristalleşmiş, ufalanabilen kokusuz bir madde olan tuz, saf hâldeki sodyum klorürden oluşur ve doğada bol miktarda bulunur. Organizma için çok gerekli olan tuzun zihne duruluk, keskinlik, açıklık ve uyanıklık verdiği bilinmektedir. Organizma için günlük ihtiyaç 5 gr civarındadır. Ancak günlük alınan miktarın fazla olması migren, diş etleri şişmesi, basur gibi hastalıklarda zemin hazırlar. Yüksek tansiyon, alerji, kalp ve karaciğer hastalıkların da tuzdan sakınmak gerekir.
Diğer taraftan kusma, ishal ve aşırı terlemede tuz yemek gerekir.
İnsana yararlı olan tuz, rafine edilmemiş deniz tuzudur. Kimyasal bileşimi açısından insan kanındaki tuza çok benzer.
Besin değeri bakımından sodyumca zengin bir gıda olup, iyot miktarı, elde edildiği yere göre değişir.
Tuzun, yiyeceklere verdiği lezzet çok önemlidir. O nedenle vazgeçilemeyen bir gıda olarak da nitelendirilir.
|
|
Tuz Tarifleri Diğer Konular
|
|